31 Mart 2018 Cumartesi

Kaş 'ın Görülmeye Değer 7 Plajı

Merhaba,

Kaş'ın tertemiz, mavi yeşil plajlarından etkilenmemek pek mümkün değil. Kaş denize, doğal güzelliklere, tarihe doymak isteyenleri bekliyor. Bu yazımda sizin için gidilebilecek plajları derledim. Biz 7 gün geçirdik Kaş'ta. 6 gün denize girdik bir gün antik kentleri gezdik.

Kaş Limanı'nda gün batımı 

1) Küçükçakıl Plajı: Burası Kaş'ın merkezinde bulunuyor, Kaş limana çok yakın. Burada en güzel plajlardan biri Derya Beach. Onun yanında Çınarlar otele ait olan Çınarlar Beach yer almakta. Bu iki yerin denizi aynı, dip dibe zaten. Biz bir günün yarısını Derya Beach'de geçirdik. 

Derya Beach 

Derya Beach şezlong ve şemsiye ücreti almıyor bir şeyler yiyip içtiğiniz taktirde ama bence çok bir esprisi yok bu durumun çünkü fiyatlar pek uygun sayılmaz. Eskiden Kaş'a gidenler de diğer her yer gibi buranın da pahalılaştığından yakınıyorlar. (Eski halini bilmediğimiz için biz susuyoruz burada) Derya Beach de bir şeyler içtik, içecek fiyatları 15 tl den başlıyor, pizzası meşhurmuş fakat biz acıkmadığımız için bir şeyler yemedi, ne yenir diye düşünenlerin aklında olmasında fayda var.


Derya Beach 

Derya Beach gün batımı

2)Büyükçakıl Plajı: İlk günün öğleden sonrası Derya Beach'in dip dibe sıkışık şemsiyelerinden  bunaltı geldi:) ve küçücük plajına insanlar doluşunca buradan Büyükçakıl Plajı'na attık kendimizi. Küçükçakıl'dan doğu yönüne 15 dk. gittiğinizde karşınıza kayalar arasında kalan Büyükçakıl Plajı çıkıveriyor. 

Büyükçakıl Plajı


Burası bana Kaputaş'ı andırdı hem manzarası hem denizi çok benziyor. sadece onun kadar bilinmediği için ve ters kaldığı için pek bilinmiyor. Lakin iyi yanı da kalabalık olmaması :) Denizi dalgalı ve soğuk severler için biçilmiş kaftan.



Kaş'ta gün batımını bol bol izleme şansımız da oldu gerçekten çok güzel bir manzaraydı, kim demiş en güzel güneş Cape Town'dan batar diye :D (Büyükçakıl plajı'ndan da Derya Beach'den de güneşin batışını izleyebilirsiniz).


Büyükçakıl Plajı


3)Hidayet Koyu: Dikkat burda sizi uyarmak istiyorum. Hidayetten sonra hidayetten önce diye bir şey var. Bu koy o kadar güzel ki her yeri burayla karşılaştırdım bundan sonra gittiğim. Bu birkaç yaz daha devam edecek gibi görünüyor. 

Hidayet Koyu konumu
Hidayet Koyu aracı olmayanlar için biraz ters kalıyor. Kaş'ın içeri doğru çıkıntısına doğru (oranın bir adı var tabiki Çukurbağ Yarımadası) yaklaşık 40 dk. yürümek gerekiyor. Araçla sadece 7 dk. 

Hidayet Koyu 
Önemli bir noktaya değinmek istiyorum eğer Kaş'a yakın olan Kaputaş, Patara ve Kalkan'a da uğramak gibi bir düşünceniz var ise arabanızla gelmeli veya araba kiralamalısınız, ben merkezde takılırım tüm tatil boyunca bana koymaz diyorsanız başka tabii :) Hidayet Koyu gibi bir güzellikten mahrum olursunuz  o ayrı. Kaş sıcağında 10 dk. yürümek bile baya zor olabiliyor güneş tepedeyken.

Hidayet Koyu


Hidayet'e giderseniz naneli limonatasını deneyin..Harika :)



Hidayet Koyu bizim favori mekanımız oldu. Hem ağaç gölgelerinin olması sebebiyle (öğlen o kadar sıcak oluyor ki Kaş, şemsiye gölgesi pek yeterli gelmiyor) çok bunaltmaması bizi hem de fiyatlarının makul olmasıyla gönlümüzün sultanı oldu. Yemekleri ve içecekleri her şey çok güzeldi.

Hidayet Koyu'nun yemekleri de gayet güzeldi. Makarnalarını tavsiye ederim.

4)Limanağzı-Bilal'in Yeri:

Limanağzı'na Kaş merkez'den kalkan teknelerle ulaşmanız mümkün. Limanağzı koy kaldığı için dalga sevmeyenler için harika bir adres:) Yan yana 4 işletme var Limanağzı'nda. Tekne 4 yere de uğruyor ilk durak olan Bilal'in yerinde iniyor çoğunluk. Biz de sürü pskolojisi Bilal'de indik :)

Limanağzı ''yeşil mavi bir arada''
Limanağzı'nda denizin rengine bayıldık. Tüm gün yüzmelere doyamadık. Buraya erken saatte gittiğiniz taktirde yer sıkıntısı yaşamazsınız. Saat 09:00-10:00 civarında biz plajlarda oluyorduk. Aslında bu söylediğim tüm Kaş plajları için geçerli. Eylül'de olmamıza rağmen öğleden sonra yer bulunmuyordu.

Limanağzı Bilal'in Yeri


Limanağzı'na  giden tekneler Kaş Liman'dan kalkıyor 15 dk. içinde varıyorsunuz.


5) Kaputaş Plajı:

Araçla Kalkan yönüne giderken iki kaya arasında kalıyor. Muhteşem denizinin rengiyle, incecik kumuyla cezbediyor bu manzara insanı adeta. Sıra sıra araçları görünce de Kaputaş'a geldiğinizi anlıyorsunuz. Kaputaş Plajı bence sabah çok güzel oluyor. Öğleden sonra hem denizin dalgaları arttığı için hem de güneş iyice bunalttığı için (kaçacak bir gölge de yer almıyor) sabah gelip görmelisiniz. Yeme içme için tek bir kafe mevcut. İşletmecisi belediyeye ait olduğu için Kaş'taki yerlere göre çok ucuz ama bakımsız. Tostu güzel ve doyurucu bunun yanında içecekler de uygun fiyata satılmakta.

Kaputaş Plajı

Kaputaş'a tekneler de yanaşıp yolcu getiriyor , anlayacağınız baya kalabalık olabiliyor. Şemsiye ve şezlong bulmak için sabahın erken saatlerinde gitmenizi öneriyorum. Bu fotoğraf 10:00 sularında çekildi.

Benim de Kaputaş'ta fotojenik bir fotom olmasın mıydı :D


Denizin güzelliği...


Beyimle Kaputaş :p



6) Patara Plajı:

Patara Plajı 


Biz Kalkan, Kaputaş ve Patara'yı aynı güne sıkıştırdık. O sebeple bizim programımız çok yoğundu. Sabah erken saatte Kaputaş Plajı'nda yüzüp öğleden sonra Patara'ya geçtik. Patara'ya gidince denizde 1-2 saat yüzüp (günlerdir denizden çıkmadığımız için artık yüzemiyorduk, eller ayaklar yorgunluktan kalkmıyordu:D ) biraz güneş etkisini kaybedince Patara Antik kenti'ni dolaştık.

Patara Plajı çölü andıran ince kumlarıyla uzun kumsalıyla dikkat çekici.
Patara eski Türk filmlerinin çekildiği plajımız. Sahil uzunluğu çok fazla olduğu için ve kumu da çölleri aratmadığı için bu konseptli filmler için çekime gayet uygun. Ayrıca caretta carettalar için de uğrak bir plaj, bu dev kaplumbağalar yumurtalarını burda kuma gömüyorlar. Kaplumbağaların yumurtalarını sahile ulaştırma saati 19:00 dan sonra olduğu için o saatten sonra plaja girmek yasak. Soyu tükenen bu kaplumbağaların bu şekilde korunması benim çok hoşuma gitti.



7)Akçagerme Plajı: Akçagerme gittiğimiz plajlar içinde en ucuzuydu. Ucuz olmasına rağmen çok kalabalık değildi tabi Eylül ayı olmasının da bunda payı vardır, sezonda daha kalabalık olacağını düşünüyorum. Burada turizm öğrencileri staj yapıyor, sembolik bir maaş alıyorlarmış ama deneyim kazanmaları açısından bence güzel düşünülmüş. Halk plajı olduğu için aileler için uygun bir yer. 

Akçagerme Plajı 

Çocuklu aileler için çok uygun bir plaj. Fiyatları uygun, denizi aynı Kaş denizi, temiz ve çakıllı kumsalı.


Akçagerme Plajı 
 Bu plajda bulunan kaydıraklar çocuklar için başka bir eğlence kaynağı.. Su kaydırakları 13:00 ile 18:00 arası faaliyette olup ücretli olarak kullanıma sunuluyor. 40 dk. sı 10 tl. ye çocuklarınızı mutlu etmeniz mümkün :)

Akçagerme Plajı'nda su kaydırakları


26 Mart 2018 Pazartesi

Sinop'ta bir günde ne yapılır?



Merhaba,

Bugünkü yazımda Orta Karadeniz'de yer alan Sinop şehri yolculuğumuzu anlatacağım. Yazın yaptığımız bir geziydi araya tez yazmam falan girince kaldıkça kaldı. Yaz mevsimi Sinop ve Karadenizi görmek isteyenler için uygun bir mevsim. Temmuzda her yer yanarken Sinop'ta hava gayet iyiydi. Gece serindi hatta :) Sinop Karadeniz'de merak ettiğim şehirlerin başında geliyordu. Sinop'ta Havaalanı olduğu için İstanbul'dan şıp 1 saatte gidebilirsiniz biz Çankırı'dan geçtiğimiz için 3 buçuk saat süren bol yeşillikli orman yollarından geçerek Sinop'a vardık. 


Sinop Kalesi'nden şehre bakış






Sinop ilinde görmeniz gereken yerlerin başında şehrin merkezinde yer alan Sinop Kalesi yer alıyor. Kaleden manzara gerçekten harikaydı. Kalenin içindeki sandalyelerde oturup bir şeyler yudumlarken muhteşem manzaranın tadına doyum olmaz ben söyleyeyim de siz isterseniz yapın :)

Sinop Kalesi'nden görünüm

Sinop Kalesi'nin içi


Sinop Kalesi




Mutlaka görmeniz gereken başka bir yer de Sinop  Cezaevi. Bu cezaevi çok eski olmasının yanında (Tarihi 1500 lü yıllara dayanıyor)

Sabahattin Ali, Refik Halit Karay gibi isimlerin yatmasından dolayı ünlenmiştir. Sabahattin Ali çoğumuzun bildiği Kuyucaklı Yusuf eserini burada yazmış. Ayrıca  Edip Akbayram'ın söylediği hepimizin bildiği Aldırma Gönül şarkısı'nı da bu cezaevinde yazmış.

Sinop Cezaevi bahçesinden bir görünüm

Üç tarafı denizle çevrili bu hapishaneden kaçmak çok güçmüş ve nemden mahkumlar cezaları bitmeden burada ölürlermiş.

Gerçekten çok nemli ve kasvetliydi cezaevi. Mahkum olarak bir gün geçirmek düşüncesi bile kötü.


Sinop Cezaevi'nin  içi


Cezaevinin hemen bitişiğindeki ne kadar güzel bir sokak diye düşündüğüm sokağa da Sabahattin Ali'nin adı verilmiş. Yemyeşil olan sokak cezaevinin hemen bitişiğinde sanki özgürlüğün ne kadar güzel olduğunu vurgulamak ister gibi...


Sabahattin Ali Sokağı


Bizim gidemediğimiz fakat ilginizi çekebilecek diğer yerlerden biri de Sinop merkezden uzakta olan Erfelek Şelalesi görülmesi gereken yerler arasında. Ayrıca İnceburun da görülmeye değer. Türkiye'nin en kuzey noktasında yer alan İnceburun'da deniz feneri ve manzarasıyla turistlerin uğrak yerlerinden. Fakat yine merkezden 40 dk. daha kuzeye gitmeniz gerekecek. 

Bizim amacımız gezmek değil akraba ziyareti olduğu için yaklaşık yarım saatimiz vardı. Bu sebeple her yeri göremedik ama ben bu şirin Karadeniz şehrini sevdim. Hırçın dalgaları, hüzünlü cezaeviyle insanın içini burkan bir tarafı olsa da Sinop kalabalık şehirlerden sonra küçük, yemyeşil olmasıyla insanı kendine çeken bir şehir. Ayrıca denize girmek isterseniz güzel plajları mevcut. 


Fotoğraf çekmeyi unutunca cama yapışmak gerekti :)




Sinop'ta Sinop mantısı ve Nokul denenmesi gereken tatlar arasında. Mantı yiyemedik tok olduğumuz için fakat nokulu denedik. Üzümlü, fındıklı, kıymalı çeşitleri olan bir börek türü. Biz üzümlüsünü baya beğendik.

Güneye ve batıya gitmekten bıkanlara farklı bir rota arayanlara göre bir adres Sinop. Tarihi, kalesi, limanı, denizi, kumsallarıyla ve mutlu insanlarıyla görülmeye değer..



21 Mart 2018 Çarşamba

Denizi Ayrı Deniz.. Havası Ayrı Hava..Başka Türlü Bir Yer: KAŞ

Merhaba,

Uzun bir aradan sonra yazı yazabiliyorum. Yüksek lisans tezimi bitirdim bu süreçte o sebeple yazı yazmak için ayıracağım vakitlerde teze yoğunlaştım.Neyse ki bitti sonunda ve bloga yoğunlaşabilirim artık. En son Eylül'de bir deniz tatilinden dönüp teze başlamıştım. Bu sebeple de size Kaş'ı anlatamadım bir türlü. Ne kadar güzel bir mavi olduğunu, muhteşem güzellikte koylarını, doğasını, tarihini anlatmak kışın en soğuk günlerine kaldı.Belki iyi de oldu bu soğuk havalarda içinizi sıcacık tutacak bir yazı geliyor o zaman:)



Kaş herkesin özellikle İstanbulluların tatil için gözde duraklarından. Hem merak edip hem de ne var ya bu Kaş'ta bu kadar abartılıyor diye düşünmüştüm. Gidince anladım ki bu mavi başka mavi.. Bu mavi farklı, anlatılamayacak kadar özel ve gitmeyenin de anlayamayacağı kadar farklı. Ne peki farkı? Bir kere hala bozulmamış diğer çoğu tatil yeri gibi kocaman lüks otellerdense daha şirin, sempatik pansiyonlar çoğunlukta, Kaş'ın çarşısından 200 metre ilerde antik mezarlarla ve akropolisle karşılaşabiliyorsunuz tarihle iç içe bir yer. Aynı zamanda denize merkezden bile girdiğinizde (aracınız yoksa uzak koylara gitmenize gerek yok) deniz çok temiz ve carettaları görebilmeniz mümkün.Denizi hakkında iki olumsuz şey söylenebilir, birincisi çakıl genelde ince kum olan çok yer bulunmuyor Kaş'ta, ikincisi de hemen derinleşiyor yani Marmaris'teki git git belinde durumu burda pek yok. Genelde kayalıkların üzerinden atlandığı için hemen derinleşen bir yer, ince kumlu kumsallar bekleyenler için biraz hayal kırıklığı yaratabilir.Biz uyaralım da!

Yazı da koyları, gezdiğimiz tarihi yerleri ayrı postlar halinde yazacağım çünkü çok uzun olup sıkıcı bir yazı olmasını istemiyorum. O zaman bu giriş yazımızda bol fotolarla sizi baş başa bırakıyım:











Detaylı araştırma yaptıktan sonra gideceğimiz koyları belirledik, tüm koylara birer gün ayırarak bir haftalık bir plan yaptım. Bir gün de tarihi yerlere ayırdık. Ayaklarımıza kramp girene kadar yüzdük, tarihi içimize doyasıya çektik. Bizim için yaza güzel bir hoşçakal biçimi oldu, darısı başka yıla:)